Kolonyanın özüne yolculuk, Esanslar

Bugünkü yazımızda sizlere kolonyanın özüne yolculuk, Esanslar hakkında kısaca bahsetmek istiyoruz.

Esans bitkisel ve hayvansal yağlardan elde edilen koku özleri olarak özetlenebilir. İnsanlık kadar eskidir denilebilinir. Tarihçilere göre dini seanslarda yakılan kokulu ağaç ve bitkilerden etkilenerek sürmeye başlamışlardır. Elde edilmesi oldukça zahmetli olan esansları eski çağlarda sadece zengin kesim, aristokratlar, saray çevreleri ve rahipler kullanıyorlardı. Dini ayinlerde oldukça önemli yer teşkil etmekteydi. Hoş kokulu tütsüler, kokular ayinlerin vazgeçilmez parçasıydı. Eski mısırda firavun mezarlarından çıkan parfüm şişeleri, Asur, Babil ve Hititlerden kalma koku kapları esansların insanlık kadar eski olabileceğini göstermektedir.

Finikeli denizcilerin doğudan batıya getirdiği o günün şartlarının yenilikleri arasında esanslarda batıya taşınmış ve Roma İmparatorluğunda zenginlik timsallari arasına girmiştir.

Orta Çağ da İran ve Arabistan Yarımadasında en bir sanat haline gelen kokuculuk, Haçlı seferleri ile bir kez daha Avrupa ya taşınmıştır.

Orta Doğu ve Avrupada o yıllarda durum bu halde iken Uzak Doğuda Hindistan ve Çin de esans kullanımı daha farklı bir yerde kendini bulur. Uzak Doğu dinlerinde tütsü ve esansların oldukça fazla yer alması kullanımını arttırmakta ve batının aksine esans kullanımı toplumun her kesimine yayılmaktadır.

Avrupa’da esans kullanımı, Fransa’da XIV. Ve XV. Louis’ler zamanında artış göstermiş ve yine uzak doğu aksine zenginlerin sahip olabildikleri bir ayrıcalık olmuştur.

Esans Nasıl ve Nelerden Yapılır?

Bu kadar eski olan esansların yıllar içinde elde edilme şekillerinin çok değişmemiş olması ise şaşırtıcı. Bitkilerden elde edilen yağların özünün damıtılarak kullanılması eski Anadolu’da nasıl ise günümüzde de teknolojik aletler dışında pek farklı değildir.Esansların en önemli kaynağı bitkilerdir. Bazı bitkilerin tohumlarından, bazılarının çiçeklerinden bazılarınınsa kök ve dallarından esans elde edilmektedir.

Elde edilmesi oldukça güçtür, şöyle ki 2 ton gül yaprağından sadece yarım kilo esans elde edilmektedir. Nadir bulunan bitkiler ve özel kokular için bunu söyleyebilsek de, bazı esanslar sa bol bulunan bitki yada hayvansal maddelerde üretildikleri için ucuzdurlar.

Günümüzde teknolojinin ve kimyanın gelişmesi bazı kokuların kimyasal maddelerle taklit edilebilmesini sağlamıştır. Bu şekilde bazı kimyasal maddelerin kullanımıyla sevilen kokuların aynıları üretilebilmektedir.

Misk keçisi, misk kedisi, kunduz, amber balığı, balina gibi hayvanların bezelerinden ve ya salgılarından üretilen kokular oldukça değerlidir. Özellikle misk kedisinden üretilen esansın hayvandan alınma biçimi ilginçtir. Afrika’da yaşayan misk kedileri, yakalanıp kafeslerde çiğ et ile beslenirler ve esansları alınmak için özellikle sinirlen dirilirler. Kızınca ağzından bir salgı çıkar ve bu salgı biriktirilerek esans yapımında kullanılır.

Çok kişinin bildiğinin aksine hiç bir esans ilk halinde güzel değildir, bir takım işlemler ve diğer kokularla karıştırılmaları sonucu güzel kokular, parfümler ortaya çıkmaktadır.

Doğuda esanslar daha çok esans olarak kullanılsa da batıda kolonya, parfüm halinde daha yaygın kullanılır. Peki ama bu ikisi arasındaki fark nedir derseniz, esans olarak kullanılan kokular daha etkili ve daha ağır koku ihtiva ederler, Hindistanın yoğun kokuları, çinin kalıcı esansları, Arabistanın tene işleyen yağ bazlı kokuları aksine, batıda alkol içeren daha uçucu hafif kokular tercih edilmiştir. Bunun bir nedeni de işlenmesindeki maliyet ve alkolun etkisidir.

Nihayetinde insan güzel kokmaktan, koklamak ve koklanmaktan vazgeçememektedir ve bunu ister direkt esans olsun ister kolonya yada parfüm olsun yada bahçeden kopardığı bir gül de, leylak ta bulsun, kullanmaya devam edecektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir