Nisan Yağmuru Kokuları ile Arının ve Tazelenin

İlkbaharın habercisi nisan yağmurlarının bıraktığı o tarif edilemez kokusu ve rahatlığından bahsetmeye çalışacağız bu yazımızda.

Hatırlıyor musunuz o taze ilkbahar sabahlarını? Kapınızdan dışarı çıktığınızda selam duran o tatlı rüzgarları ve gökten kendini aşağıya doğru bırakan o ılık damlaları? Biraz da sihirli bir andır kendinizi o nisan yağmurlarının altında bulduğunuz zamanlar. Sanki ilahi bir dokunuşla kutsanmış gibi sizi tamamıyla arındırırlar kötü olan her şeyden. Şifası ve bereketiyle de oldukça söz ettirmektedir. İç dünyanız kadar fiziksel bedeninize de birçok fayda sağladığı düşünülmektedir. Ellerinde yağmur sularını toplamak için tutulan kovalarla dışarı çıkan o İç Anadolu insanının kurak topraklarına da bir şifadır aynı zamanda nisan yağmurları… 14 Nisan ile 14 Mayıs arasında başlar nisan yağmurlarının hikayesi… Suya duyulan o hasret, sevgiliye duyulan bir hasret gibi toprak tarafından dile gelir.

İki aşığın kavuşması gibi su ve toprak da bu yağmurlarla birlikte aşkı yeşertir. Bolluk ve bereket kendisini göstermeye başlar. Hani o şemsiyeyle dolaştığınız yağmurlu günler de biraz tarih oluyor. İki sevgilinin yağmurda ıslandığı o günlere duyulan özleme de çare oluyor bu yağmurlar. Üstelik sonbaharın o özlemi andıran havasından ziyade, sizi tazeleyen bir yağmur silsilesi esir alıyor.

Şifa veren nisan yağmurları yine iki sevgilinin de aşkını kutsamaktadır. Sanki o aşklar da o yağmurlarda tekrar küskünlüklerini ve kavgalarını unutuyordu. Biraz romantiklik barındırıyor içinde. Şikayeti bile bırakıyorsunuz bu yağmurların altında… Öyle ki nisan yağmurları için zemzem suyu gibi bile denilmiştir. İslam’da da oldukça önemli bir yere sahiptir. Hz. Muhammed(S.A.V) dahi bu yağmurlar için adeta bir ilaç niteliği taşıdığını belirtmiştir. Bu yağmurlar sayesinde doktora ihtiyaç kalmadığını da birçok kez dile getirmiştir. Günümüzde hala eskilerden gelen bu nisan yağmurları geleneği insanların umutlarına inatla tutunmaktadır. İnsanların umutlarında yer edinen bu şifa kaynağı, kimileri tarafından içilerek kullanılmaktadır, kimiyse saçlarına bir deva aramaktadır. İçinde barındırdığı kullanılabilir demirin de bunda bir etkisi olduğu düşünülmektedir. Kış boyunca sanki aşk acısı çekercesine kıvranan vücudunuza, sevgi tohumları ekercesine canlandırır! İnsanlara şifa olduğu kadar denildi ya, toprağa da şifa olmuştur. Toprak bulduğu bu şifayla birlikte, sanki o yağmurların bereketiyle canlanmışcasına yeşilin bütün tonlarını cömertçe sunar. Sonra… “Nisan yağmurları, Mayıs çiçeklerini getirir.” demişler.

Mayıs ayının kapıları zorladığı bu yağmurlar bir nevi uyarı niteliği de taşırlar. Mayıs çiçeklerinin gelişinin haberini verirler. Yeşilin üstüne serpilen ince tonlarda ve çeşitli renklerde boyanan bir ressamın tuvalini andırır biraz da… Leylağıyla o ufku güneşle parıldayan dağlar kendisini gösterirken, kırlar da mimozalar ve iğde çiçekleriyle kendilerine yer edinirler. Yaseminler de utangaç bir çocuğun yüzünü gökyüzüne dönüşü gibi kendilerini gösterirler. Sonra Ege kıyılarının zeytinleri, beyaz zambakların nisan yağmurları altındaki narin dansı birbiri ardına gelen bir görsel şölen gibidir güzel ülkemizde… Tekrar ve tekrar yıkanmak isteyenler, üzülürler Nisan’ın bitişine… Islanmayı bilmeyenlerinse vay haline! Ne de çok şey kaçırıyorlardı!

Yaşlılar da yüzlerini dönerseler biraz göğe, ulaşabilirler belki tekrar gençliğin hatırlattığı o zirveye… Balıkların bile nisan yağmurları zamanı denizin yüzeyine çokça yaklaştığı rivayet edilir. Ağızlarını açarlar ve düşecek bir damlanın bekleyişine dururlarmış. Sonraki yıla kadar susuzluklarını giderirmiş nisan yağmurları… Kertil Çam size bir şişe nisan yağmurları sunuyor. Nisan yağmurlarının ılık havasını sadece bir esansa sığdırıyor. Sonra yüzünüze sürdüğünüzde şifasını hissettiğiniz bu yağmurlar, sizi tazeliyor ve tekrar arındırıyor. Yaz aylarında dahi bu yağmurların ferahlığını ve yenileyici özelliğini yüzünüzde bu yağmurları andıran bir kolonya ile hissedebilirsiniz.