Teknolojinin Kokusu

Bilgisayarlar görsel ve işitsel ipuçlarını okumakta giderek daha fazla karmaşıklaşmaya başladılar, ancak bu insan harikası akıllı makineler bir alanda geri kalmışlardı: o da koku. Ama artık teknoloji sayesinde koku veren uygulamalar vasıtasıyla kokunun teknoloji ile bağı sonsuza kadar birbirine bağlanabilir.

Ses ve görüntünün kaydedilmesi ve yayınlanması kavramına çok alışkınızdır, ancak kokuları dijital olarak iletme fikri çoğumuz için bu durum imkânsız gözükebilir. Fakat bundan yüz sene öncesinde de küçük bir elektronik cihazla dünyanın bir ucundaki kişilerin saniyeler içinde bağlanıp kamera yardımıyla yüz yüze görüşebilmesi ne kadar uçuk görünüyorsa, bizlere de şimdi kokunun teknoloji yardımıyla bir yerden bir yere yollanması çok uzak geliyor. Yüz tanıma teknolojisiyle telefonun kilidini açan günümüz teknolojisini kullanmaya alıştık bile.

Her gün birçok yabancı kaynaklı teknoloji sitesinde yüzlerce makale yayınlanıyor. Üstelik çoğu teknoloji sitesi koku ve teknoloji ikilisini irdeleyip geleceğe yönelik tahminlerde bulunuyor. Nasıl bulunmasınlar?  Teknoloji o kadar büyük bir hızla gelişiyor ki, buna biz insanlar hemen ayak uydurabiliyoruz. Bu analizi gerçek anlamda gözlemlemek için muhabbet eden insanlara birkaç dakika bakmamız yeterli olacaktır. Genelde hepimizin yaptığı gibi sıklıkla telefonumuzdaki maillerimize, sosyal medyada kaç Like almışız gibi iletilere odaklanıp muhabbetin konusunu bile kaçırırız. İletişimimizin giderek gerçeklikten çıkmaya başladığının farkında olmadan. Neyse konumuza geri dönelim; Çeşitli teknoloji sitelerinde geçen ilginç birkaç paragraf alıntıyı okuduğunuz zaman kendinizi bir bilimkurgu filmini seyrediyor gibi olabilirsiniz, endişelenmeyin;

‘’Almanya merkezli güzellik ürünleri şirketi Nivea kısa süre önce bir adamın kötü koktuğunu anlayabilen “burun” adı verilen bir ürünün tanıtımını başlattı. Aslında burun elektronik bir burun gibi çalışan bir akıllı telefon kılıfıdır. “Burun”, bir uygulamaya bağlandığında, kullanıcının yapması gereken şey telefonunu koltuk altına getirip uygulamanın çalışmasını beklemek. Vücut kokusunu algılayan uygulamada koku seviyesi, 4.000 farklı erkek kokunun analizi ile formüle edilen bir algoritmaya dayanılarak belirlenir. Ürünün erkekler için geliştirilmesinin nedeni, erkek beyninin kokuyu algılayan kısmının, kadın beyninden yaklaşık yüzde 40 daha küçük olmasıdır. İşte bu yüzden erkekler her zaman kokularının nasıl olduğunun farkında değildir. Teknolojinin kötü nefes testi, hatta zararlı gazları tespit etme gibi başka potansiyel uygulamaları vardır.’’

‘’Bu cihaz, NeOse Pro’nun ikinci NeOse prototipidir. Sahipler bir ucunda küçük bir tüpe bir koku verirse, farklı koku moleküllerini tanımlamak ve bilinen kokulardan oluşan bir veri tabanına karşı test etmek için kimyasal sensörlerin ve optik sistemin bir kombinasyonunu kullanır. 15 ila 30 saniye içinde, bir iPhone uygulaması kokunun bir profilini çıkarır ve – eğer başarılı bir şekilde eşleşirse – bir kimlik oluşturulur.. NeOse genel bir veritabanına sahiptir ve şirketler kendi kokularını da kaydedebilir ve daha sonra müşterilerine karşı test edebilirler. Aryballe şirketi bir koku detektörü yapan ilk şirket değil, fakat taşınabilirliğini ve esnekliğini benzersiz faydalar olarak ortaya koyuyor.’’

Peki koku gelecekte nasıl bir yerde olacak hiç düşündünüz mü? ‘’Koklayan telefonlar’’ size özel kokunuzla açılıp kapanabilir ki bu da büyük bir kolaylık olabilirdi. Ya da kokunuzu algılayan sensörlü kapılarla açılan evinizin dış kapısı da anahtar unuttum derdine kalıcı bir çözüm olurdu. Koku ile bir şeylerin açılıp kapanabilmesi o kadar mümkün ki, hakkında pekala binlerce teori üretebiliriz.

Ya da en sevdiğimiz kokulardan oluşan bir ‘’oynatma listesi’’ oluşturabiliriz. Özlem mi duymaya başladınız? Özlediğiniz kişiden kalan eski bir hatıra parçasına hiç gerek yok, çünkü minimalizm her şeydir. Özleminizi gidermek için bir tuş yeterde artar bile.

E-burun uygulaması ile hastalıkları bile teşhis edebiliriz. Hastalığımızı teşhis etmek o kadar kolaylık ki sadece bir tık ötede duruyor. Uygulamayı indirmek yeterde artar bile. Eh bu durumda kanser hastası kişileri koklayan köpeklerin yeteneğinin ufak bir parçasına teknolojisi vasıtasıyla sahip olabiliriz.

Taze demlenmiş çay ya da menemen kokusuyla bizi uyandıran annemizden kokulu metin mesajları alan bir alarmımız bile olabilir.

Potansiyel bir teröristin kokusunu koklayan bir teknoloji bile mümkün olabilir. Ütopya hayalleri kurarken bir anda kendimizi bir distopyanın içinde bulabiliriz, kim bilir?

Bahsettiğimiz olasılıklar elbet bir gün gerçekleşebilir, belki de hiç gerçekleşmeyebilir. Bu konuda tahmin yürütmek oldukça zor, ama olasılıkları hayal etmek de bir o kadar kolay. Krallarının itibarlarını bile yıkıp yeniden inşa edebilen, dünyanın en büyük şehirlerini bile çekilmez kılan, senelerdir güzellik ve temizliğin tamamlayıcısı olarak anılmış kokunun insanların üzerlerinde yarattığı benzersiz duygular, teknolojinin gelişmesiyle beraber yok olacak mı? Peki kokuyu duyduğumuz andaki hissettiğimiz duygularımız da aynı kalacak mı?

Artık kokunun geleceği burnumuzun altında çiçek açmaya başladı bile.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir